İdare hukuku, devletin kamu yönetimi işlerinin düzenlenmesiyle ilgili olan bir hukuk dalıdır. Bu hukuk dalı içerisinde yer alan idari işlemler, doğrudan vatandaşlarımıza ya da işletmelere dokunabilen işlemlerdir. İdari işlemlerin herhangi bir şekilde yanlış ya da hukuka aykırı olması halinde ise idare hukuku, müdahale ederek durumu düzeltebilmektedir. Bu durumda devreye kamu yararı ilkesi girer.
İdari işlemin iptal edilebilmesi için öncelikle hukuka aykırı olması gerekmektedir. Hukuka aykırılık durumunda ise iptal işlemi gerçekleştirilebilir. İptal işleminin yapılabilmesi için ise kamu yararı ilkesi göz önünde bulundurulmaktadır. İdari işlemin iptalinde kamu yararı ilkesi, devletin ve vatandaşların menfaatlerini korumayı amaçlamaktadır.
Kamu yararı ilkesine göre; idari işlem ile ilgili olan durum, genel olarak kamu yararı açısından incelenir. Bu incelenme sonunda işlemin hukuki açıdan değerlendirilmesi ile birlikte, kamu yararı ilkesi çerçevesinde karar verilir. Karar verilirken, işlemin uygulanması sonucunda doğabilecek muhtemel zararlar da hesaba katılır.
Kamu yararı ilkesi, genellikle idari işlemlerin iptali sonrasında devreye girer. İdari işlem, iptal edildiği zaman, işlem ile ilgili doğrudan hak sahibi olan kişi ya da işletme, işlemin iptal edilmesi nedeniyle zarar görebilir. İşte bu durumda, kamu yararı ilkesi, zarar gören kişinin ya da işletmenin durumunun da göz önünde bulundurularak, yapılacak işlemlerde belirleyici olmaktadır.
Sonuç olarak, idare hukuku içerisinde yer alan idari işlemlerin iptali, kamu yararı ilkesine göre yapılmalıdır. İdari işlem ile ilgili kamu yararının korunması, her zaman öncelikli olarak ele alınmalıdır. Bu sayede, devlet ve vatandaşların menfaatleri korunmuş olur ve hukukun üstünlüğü sağlanır.
İdari işlemin iptal edilebilmesi için öncelikle hukuka aykırı olması gerekmektedir. Hukuka aykırılık durumunda ise iptal işlemi gerçekleştirilebilir. İptal işleminin yapılabilmesi için ise kamu yararı ilkesi göz önünde bulundurulmaktadır. İdari işlemin iptalinde kamu yararı ilkesi, devletin ve vatandaşların menfaatlerini korumayı amaçlamaktadır.
Kamu yararı ilkesine göre; idari işlem ile ilgili olan durum, genel olarak kamu yararı açısından incelenir. Bu incelenme sonunda işlemin hukuki açıdan değerlendirilmesi ile birlikte, kamu yararı ilkesi çerçevesinde karar verilir. Karar verilirken, işlemin uygulanması sonucunda doğabilecek muhtemel zararlar da hesaba katılır.
Kamu yararı ilkesi, genellikle idari işlemlerin iptali sonrasında devreye girer. İdari işlem, iptal edildiği zaman, işlem ile ilgili doğrudan hak sahibi olan kişi ya da işletme, işlemin iptal edilmesi nedeniyle zarar görebilir. İşte bu durumda, kamu yararı ilkesi, zarar gören kişinin ya da işletmenin durumunun da göz önünde bulundurularak, yapılacak işlemlerde belirleyici olmaktadır.
Sonuç olarak, idare hukuku içerisinde yer alan idari işlemlerin iptali, kamu yararı ilkesine göre yapılmalıdır. İdari işlem ile ilgili kamu yararının korunması, her zaman öncelikli olarak ele alınmalıdır. Bu sayede, devlet ve vatandaşların menfaatleri korunmuş olur ve hukukun üstünlüğü sağlanır.