Taşınmazın zilyetliği ve mülkiyeti arasındaki farkları anlatmak için öncelikle bu terimlerin anlamlarını açıklamak gerekir. Taşınmaz, yerinden kıpırdamayan, yani yerine sabit olarak bağlı olan mal ve mülklerdir. Örneğin, evler, araziler, arsalar taşınmaz olarak kabul edilir. Bunun yanında, zilyetlik taşınmazlar üzerindeki fiili ve etkin kontrolü ifade ederken, mülkiyet ise taşınmazların sahiplik hakkını ifade eder. Yani, zilyetlik fiziksel olarak üzerinde hakimiyet kurulan, kullanılan ve kontrol edilen taşınmazı ifade ederken, mülkiyet o taşınmazın sahibine ait olma hakkını ifade eder.
Zilyetlik, bir kişinin taşınmaz üzerinde kullanma, faydalanma veya elinde bulundurma yetkisi anlamına gelir. Ancak bu durum taşınmazın sahibine ait hakları ortadan kaldırmaz. Zilyet, taşınmazı sahibinin izni olmaksızın kullanma hakkına sahip olsa da, mülkiyet hakkı halen sahibinde bulunur. Zilyet, taşınmaz üzerindeki fiili hakimiyeti kullanabilir ancak taşınmazı satma, ipotek etme veya devretme gibi yetkilere sahip değildir. Zilyet, taşınmaz üzerinde bazı yükümlülüklerle birlikte haklara sahip olabilir. Örneğin, ev sahibi kiracısına bir daireyi kiralar ve kiracı daireyi kullanırken zilyet olur. Ancak zilyetin bu kullanımı sınırlıdır ve mülkiyet hakkı sahibindedir.
Mülkiyet ise bir taşınmazın sahibine ait olduğunu gösteren bir haklar bütünüdür. Mülkiyet hakkı, taşınmazı kontrol etme, kullanma, tasarruf etme, satma, devretme, miras bırakma gibi yetkiler sağlar. Mülkiyet hakkı, taşınmazın üzerindeki en kapsamlı haklardan biridir ve sahibine tam bir kontrol ve hakimiyet sağlar.
Sonuç olarak, taşınmazın zilyetliği ve mülkiyeti arasındaki fark, fiili kontrol ve kullanım yetkisi ile sahiplik hakkı arasındaki ayrımda yatmaktadır. Zilyet, taşınmazın üzerinde fiili kontrol ve kullanım yetkisine sahip olsa da, mülkiyet hakkı sahibindedir ve taşınmazın bütün haklarına sahiptir. Mülkiyet hakkı ise taşınmazın sahibine ait olan ve taşınmaz üzerinde tam bir hakimiyet ve kontrol sağlayan bir haklar bütünüdür.
Zilyetlik, bir kişinin taşınmaz üzerinde kullanma, faydalanma veya elinde bulundurma yetkisi anlamına gelir. Ancak bu durum taşınmazın sahibine ait hakları ortadan kaldırmaz. Zilyet, taşınmazı sahibinin izni olmaksızın kullanma hakkına sahip olsa da, mülkiyet hakkı halen sahibinde bulunur. Zilyet, taşınmaz üzerindeki fiili hakimiyeti kullanabilir ancak taşınmazı satma, ipotek etme veya devretme gibi yetkilere sahip değildir. Zilyet, taşınmaz üzerinde bazı yükümlülüklerle birlikte haklara sahip olabilir. Örneğin, ev sahibi kiracısına bir daireyi kiralar ve kiracı daireyi kullanırken zilyet olur. Ancak zilyetin bu kullanımı sınırlıdır ve mülkiyet hakkı sahibindedir.
Mülkiyet ise bir taşınmazın sahibine ait olduğunu gösteren bir haklar bütünüdür. Mülkiyet hakkı, taşınmazı kontrol etme, kullanma, tasarruf etme, satma, devretme, miras bırakma gibi yetkiler sağlar. Mülkiyet hakkı, taşınmazın üzerindeki en kapsamlı haklardan biridir ve sahibine tam bir kontrol ve hakimiyet sağlar.
Sonuç olarak, taşınmazın zilyetliği ve mülkiyeti arasındaki fark, fiili kontrol ve kullanım yetkisi ile sahiplik hakkı arasındaki ayrımda yatmaktadır. Zilyet, taşınmazın üzerinde fiili kontrol ve kullanım yetkisine sahip olsa da, mülkiyet hakkı sahibindedir ve taşınmazın bütün haklarına sahiptir. Mülkiyet hakkı ise taşınmazın sahibine ait olan ve taşınmaz üzerinde tam bir hakimiyet ve kontrol sağlayan bir haklar bütünüdür.